Mersin’de yaşayan 42 yıllık baharatçı Mahmut Karadayı, kendisinin bile bilmediği birçok bitkinin olduğunu belirterek vatandaşları uyardı. Özellikle vatandaşların zehirli bitkiler konusunda dikkatli olması gerektiğini söyleyen Karadayı, “Birde gözüyle görmediyse hazır çekilmiş hiçbir bitki çayını almasınlar. Çünkü hazır çekilmişlerin yüzde 90’ı katkılı” dedi.

Türkiye’nin birçok yerini etkisi alan soğuk hava, kış günlerinin vazgeçilmez içeceği bitki çaylarına rağbeti arttırdı. Havaların hızla soğuduğu, sık sık sıcaklık değişimlerinin yaşandığı içinde bulunduğumuz günler, soğuk algınlığı, nezle ve gribe de davetiye çıkarıyor. Bugünlerde insanların bu hastalıklardan korunmak için ilk başvurdukları yöntem ise bitki çayları.

 

Şifaları bitkilerin tek tek ya da karışımlar halinde demlenerek en çok tüketildiği günleri yaşıyoruz. Soğuk havalar bitki çaylarına rağbeti artırırken, aktarlarda en çok zencefil, zerdeçal, tarçın, ıhlamur, adaçayı gibi şifalı bitkiler ile çeşitli bitkilerin bir araya getirildiği karışımlar satılıyor. Ancak, bu işin ehli olmuş aktarlar, şifalı bitkilerin sayılamayacak kadar çok yararının yanında, içerikleri nedeniyle çeşitli hastalıklarla ilgili zararları da olabileceği, dolayısıyla bilinçli kullanılması gerektiği konusunda vatandaşları uyarıyor.

 

“Hasta olmadan önce bitki çayı içmek gerekir”

42 yıldır baharatçılık yapan Mahmut Karadayı,

“Bize vatandaşlar hasta olup gelmesinler. Biz bir şeyler satalım diye insanlar hasta olsun demek çok yanlış. Ancak hayat bu insanlar hasta oluyor. Bundan da korunmak için hasta olmadan önce gelip bunları kullanmada fayda var. Hasta olduktan sonra gelmenin bir manası da yok. Ama bizde tam tersi. Hasta olduktan sonra vatandaşlar geliyor. Vakitte biraz geçmiş oluyor ve tedavi uzun sürüyor. Ancak yine de genelde vatandaşların kimyasal değil de bitkisel ürünler rağmen göstermeleri daha iyi olur. İnsanlar biraz doğaya dönsünler, doğayı görsünler. Bizde doğmuşuz ve her şey de bizim için doğmuştur. Bize lazım olan her şey doğada var. Bunu kullanırlarsa hem kendileri fayda görür hem ülkemiz fayda görür çünkü bunlar yerli mallarımızdır. Burada kimse zarar etmez. Burada her şey doğaldır, natüreldir” diye konuştu.

 

“Bin 641 şifalı bitki var”

Kışın insanların daha çok bitki çaylarına yöneldiğini kaydeden Karadayı, “Ihlamur, zencefil, tarçın, zerdeçal, karanfil, papatya, ısırgan gibi bitkilere daha çok rağbet ediliyor. Tabi çeşit çok. Çünkü şifalı bitki olarak aşağı yukarı benim bildiğim bin 641 şifalı bitki var. Bunların hepsinden faydalanmak lazım. Şifalı bitkiler de hastalıklara göre içilmesi gerekir. Yani akciğerler ayrı bir bitkiye, karaciğerler ayrı bir bitkiye ihtiyacı vardır. Hastalıklar farklı farklı bitkilerde farklı farklı oluyor. Birde bir bitkiden bir ilaç olmuyor. Tıbbi ilaçların içinde farklı maddeler var. Bunda da aynı. Ne kadar çeşidimiz bol olursa ilaç o kadar güzel olur. Yani burada millet bir ıhlamur veya bir papatya almak yerine 4-5 çeşit bitki alıp kaynatırsa bir elin nesi iki elin sesi sözü gibi daha faydalı olur. Bir yemek yaparken de bir sürü şeyi karıştırırsınız. Çeşit ne kadar bol olursa o kadar faydalı olur” şeklinde konuştu.

“Faydalı bitkilerin yanında zehirli bitkiler de var”

“Hazır çekilmiş bitkilerin yüzde 90’ı katkılı”

Bitki çaylarının fiyatlarıyla ilgili de bilgi veren Karadayı, “Bu sene zam olmadı. Duyuyorum İstanbul’da ıhlamur, ekinezya 250 lira. Tabi bunlar abartılı fiyatlar. Biz 150 liraya satıyoruz. Tarçın 40-50 arasında. Zerdeçal 30-50 arasında. Vatandaşlar birde bunların çekilmişine çok itibar etmesinler. Eğer gözünün önünde baharatçı çekiyorsa sorun yok ama hazırsa yüzde 90’ı katkılı. Tarçında fındık kabuğu, karabiberde hayıt tohumu, köfte, zencefilde mısır, nohut unu, zerdeçalda başka bir şey, kimyonda kişniş, naneye yonca, ot katıyorlar. Ben burada kimyon çekiyorum adam da bana çekilmiş kimyon getiriyor. Benim çektiğim orijinal kimyon ile başkasının getirdiği kimyon arasında dağlar kadar fark var. Çünkü kimyon çekmiyorlar. Bu konuda vatandaşları uyarıyorum. Gözü önünde çektirsinler. İyi tarçının kilosu 25-30 lira arasında. Çekilmişine 12 lira istiyorlar. Demek ki burada bir hile var. Çünkü dövdüm mü fiyatlar daha da artması gerekiyor ki beni kurtarsın. Yeşil çay konusunda vatandaş uyanık olsun.

Her görülen yeşil çay, yeşil çay değil. Asıl Çin menşeli çaylar var. Bunlar top toptur, uzun uzun değildir. Gerçek yeşil çayın kilosu da 60 lira civarında olur. Naneye yonca, ot katıyorlar. Vatandaş da bu yüzden akıllı olsun, irdelesin, sorsun, soruştursun.

“Televizyonlarda her gün bir şey çıkıyor. Vatandaşları uyarıyorum”dedi.

Tepkiniz nedir?

Heyecanlandım
0
Mutlu Oldum
0
Bayıldım
0
Emin Değilim
0
Beğenmedim
0

Bunlar da hoşunuza gidebilir

Yorumlarınız Çok Değerli..